Galatasaray
ligde şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin puan kaybettiği haftada kritik
Kasımpaşa deplasmanından çok rahat bir galibiyetle döndü.
Galatasaray
kullanabileceği kredileri ligin ilk yarısında cömertçe harcadığı için tüm
maçlara olabilecek en üst düzey konsantrasyonda çıkmak zorunda, Fatih Terim de
durumun ciddiyetini farkettiği için hafta arası kupa maçında Alanyaspor gibi
zor deplasmana 8-9 rotasyon oyuncusu ile sahaya çıktı. Fatih Terim her ne kadar
kupayı önemsiyoruz dese de, sahadaki kadro ligin şakası yok der gibiydi.
Fatih
Terim’in Kasımpaşa’yı bu denli önemsemesinin en büyük nedeni Kasımpaşa takımının
bilinmezliğiydi, çünkü neredeyse tüm takımı yenilediler ve daha önceki
maçlardaki veriler yeterli olmayacaktı.
Maç
öncesinde Kasımpaşa kadrosunu incelediğimde ben de benzer bir bilinmezliğin
içinde buldum kendimi, mesela Kasımpaşa’nın yeni sağ bek transferi Hadergjonaj
7 milyon euroluk piyasa değerine sahip, kağıt üstünde büyük ihtimalle
transfermarkt verilerine göre ligin en pahalı sağ bekiydi. Kasımpaşa’da
dikkatimi çeken diğer detay ise orta saha oyuncu genişliği olarak çok yetersiz
olmalarıydı. Ki orta sahada sağ bek orjinli diğer oyuncuları Mickael Tırpan
oynadı. İsim olarak tırpan, çapa tam orta saha ama oyuncu performans olarak
istenileni veremedi. Kasımpaşa orta saha merkezinde sayısal olarak kalabalık
olmak için Tırpan, Aytaç Kara, Tarkan Serbest ile oynadı. Kasımpaşa merkez orta
sahasında Hajradinovic cezalı, Sadiku ve Pavelka da sakattı. Kasımpaşa’nın bu
şartlar altında Seri ve Lemina’ya karşılık veremeyeceğini düşünüyordum,
beklediğim de oldu açıkçası.
Kasımpaşa
stoper hattında Brecka ve Meriah, sol bekte ise Haddadi forma giydi.
Klasik
4-3-3 ile sahada dizilen Kasımpaşada ileri üçlüyü Quaresma, Ndongala ve Thiam
oluşturdu.
Stoper
hattındaki Meriah Olimpiakos ile Şampiyonlar liginde forma şansı bulmuş bir
oyuncu, isim olarak da Merih Demiral’a benzeyen oyuncu performans olarak hiç de
iyi değildi.
Kasımpaşa
takımını maçtan önce iyi analiz edemedik, çünkü Kasımpaşalı oyuncular bile ne
oynadığının farkında değildi. Kasımpaşalı oyuncular yolda giderken birbirini
görse tanır mı, pek sanmam.
Thiam’ı
Diagne niyetine aldılar, hatta boş kaleye goller de attırdılar ama bir Diagne
etkisi yaratmaktan çok uzak, Quaresma emekliliğini ilan etmiş gibi oynuyor,
Ndongala ise pek varlık gösteremedi çünkü Mariano ile hava topuna maruz
bırakıldı sürekli, Ndongala da ligin en kısa oyuncusudur belki.
Fatih
Terim, Kasımpaşa maçının bu kadar kolay geçeceğini bilse Alanya deplasmanında
2-3 tane daha as adamı oynatıp deplasmanda gol bularak tur şansımızı artırmayı
denerdi. Hoca da maçtan sonra bu duruma bir nebze üzülmüş olabilir.
Galatasaray’ın
ne oynadığına bakarsak;
Muslera-
Mariano, Donk, Marcao, Saracchi- Lemina, Seri- Feghouli, Ömer Bayram- Emre
Akbaba, Adem Büyük. İlk 11’i ile sahada dizilen bir Galatasaray vardı.
Dakika
2’de yaptığı bindirmeden sonra enteresan hareketler yapan Saracchi’nin oyundan
alınmasıyla taraftarlar adına büyük bir hayal kırıklığı ile başlayan bir maç
oldu. Çünkü Linnes beklenen performanstan uzak dönmüştü. Neyseki takım Saracchi’nin
sakatlanıp çıkmasına olumsuz tepki vermedi. Saracchi’nin oyundan alınması
oyuncu değişikliği hakkı bakımından beni endişelendirmedi, çünkü teknik ekip
oyuncu değiştirmiyor zaten,1 oyuncu değişikliği hakkımızı orada savuşturduğu için teknik ekip sevinmiş bile
olabilir.
Muslera’ya
iş düşmedi, iyi ki de düşmedi. Ligin tartışmasız en iyi kalecisi.
Mariano
ligin 2.yarısında kalitesini yeniden ispatlarcasına oynuyor, devre arası
kapının önüne koyulma hissi ve haftada 3 maç yerine haftada 1 maça düşen maç
fikstüründe kendini bulmuş bir Mariano izledik. Maç rölantiye gelince Mariano
yine biraz eskileri anımsatsa da kilidin açılmasındaki rolü nedeniyle gerekeni
yaptı. Ligin ilk yarısında açtığı ortalarda sürekli rakibi nişanlayan Mariano
bu kez takım arkadaşlarını hedef almayı başarıyordu. Ligin ilk yarısının son
maçına kadar asist veya gol katkısı olmayan bedevi oyuncumuz son 3 ya da 4
maçta 4. asistine ulaştı sanırım. Mairano’nun perfomansında şampiyonluk modunu
açmış Feghouli’nin de etkisinin olduğunu düşünüyorum.
Can
kurtaran Donk, stoper rolüne iyice odaklanmış göründü. Donk stoperdeki
sorumluluklarının da farkında olacak şekilde olgun bir oyun ortaya koyuyor.
Donk ve Marcao’nun yeterliliğini her zaman tartışırım ama gün birlik olma günü
ve oyuncularımıza sonuna dek sahip çıkmalıyız.
Marcao
da çok temiz bir maç çıkardı, ligin 2.yarısında açılan bir Galatasaray takımı
oyuncu topluluğu var.
Saracchi
yerine giren Linnes bugün sol bekte pek sırıtmadı, Onyekuru’nun oyuna girmesiyle
etkili bindirmeler de yapan Linnes teknik heyetin yüreğine su serpmiştir. Çünkü
sol bekte Şener’i izlememeliyiz, yani bunu haketmiyoruz.
Seri
ve Lemina’yı maç genelinde çok beğendim. Lemina’nın fizik gücü tam oturmaya
başladı, sadece 1 pozisyonda rakibi formasından çeken Lemina’nın hareketini
gereksiz buldum. Çünkü önemli olmayan bir dakikada gereksiz bir hareketti,
Lemina’ya her maç ihtiyacımız var. Kartlardan dolayı 1 maç bile kaçırması bizi
yaralayacak.
Galatasaray
ısrarla geriden oyun kurmayı deneyerek riskli bir oyun anlayışıyla sahada oldu,
Kasımpaşa’nın hücum hattı emekli generallerden oluştuğu için ön alan presini
pek verimli yapamadılar ve Galatasaray geriden temiz oyun kurdu.
Kanat
gibi görünen Ömer ve Feghouli’nin bu oyun tarzında iç merkeze kesinlikle destek
olması gerekli. Çünkü Lemina’yı stoperi 3’lemek için kullanıyoruz, Seri fizik
olarak o kadar geniş alanda orta saha oyuncularla boğuşacak tipte bir oyuncu
değil. Geniş alanda Seri’yi orta alanda yalnız bırakmak bir tür intihar çeşidi
olacaktır.
Feghouli
için şampiyonluk şarkılarını fısıldamaya başladı dersek yeridir, attığı golden
sonraki sevinci bile bazı şeyleri anlatmaya yeter. Feghouli bildiğimiz Feghouli
performansına geldiğinde geriye yaslanıp onu izlemeliyiz sadece. Merkeze pas
bağlantısı için yardıma gelmesini de çok beğendim, hatta tek pozisyonda size
durumun önemini anlatabilirim. Spiker bile bir pozisyonda Feghouli’ye Lemina
dedi(Lemin’ya elif dedin usta)
Ömer
Bayram enerjisi ile fark yaratan bir oyuncu, takımın zor günlerinde çok büyük
karakter koydu ortaya. Sol kanada Ömer’e destek için Saracchi ve Onyekuru dahil
olduğunda enteresan şeyler izleyebiliriz orada.
Emre
Akbaba ve Adem Büyük yardımlaşmalı çift forvet olarak sahadaydı, Emre Akbaba atılan
2 golün de mimarı oldu. Emre bunları yaptığı için kadroda yer bulan bir oyuncu
zaten. Emre’nin biraz daha insiyatif almasını tabiki ben de isterim ama şu
yaptıkları bile çok değerli. Atılan ilk golde savunma arkasına sarkıp Feghouli’ye
boş kaleye gol attıran da Emre’ydi, ikinci golde kornerde Lemina’dan seken topa
röveşata vurarak penaltı kazandıran da.
Adem
Büyük’e burdan teşekkürü ve özrü borç biliyorum. Kağıt üzerinde Falcao ve
Andone ikilisini bulmuş bir takımda ikisinden de daha üst düzey performans
vermek cidden çılgınca bir durum. Adem Büyük Gs’ye gelmeden önce kendini
sürekli yere atan, antipatik, oyunu yavaşlatan, hakemle dalaşan vasat bir
oyuncu görüntüsü sergiliyordu. Ama görünen o ki Emre Mor’a dokunmasını
beklediğimiz sihirli Fatih Terim değneğinden nasiplenen Adem Büyük olmuş. Adem’in
bu performansıyla en formda yerli forvet oyuncusu olduğunu söyleyebilirim,
Milli formayı da hakediyor.
Onyekuru
tamamen hazır olduğunda Galatasaray’ın
nasıl sahada dizileceğine dair ipuçları da gördük bugün. Dakika 60’tan sonra
oyuna giren Onyekuru kısa süre içerisinde kalitesini net şekilde belli etti.
Galatasaray takımı resmen böyle bir oyuncuya susamış durumda, rakibi bu denli
rahatsız eden, tedirgin eden, topu ayağında tutan ve olumlu kullanan bir oyuncu
inanın her takıma lazım.
Ömer
Bayram’ın da iç oyuncusu olarak Seri ve Lemina’ya destek olmasıyla sahada daha
dengeli duran bir Galatasaray izleyeceğimizi düşünüyorum. Oyun içinde zaman zaman
kaybolan Emre Akbaba formayı Onyekuru’ya kaptırabilir.
Şuan
için Fatih Terim’in elinde 2 tane güçlü oyun planı oluşmuş durumda. Lemina’nın
stopere büründüğü göze alınırsa her türlü Onyekuru’lu sistemi tercih edeceğimi
söyleyebilirim. Sonuçta oyun taktiğinin eldeki oyuncuların kalitesine göre
yoğrulması gerektiğini düşünüyorum.
Onyekuru
sol kanat ve forvet bölgesi olarak vazgeçilecek bir oyuncu değil, özellikle
Onyekuru Feghouli uyumunu da geçen seneden biliyoruz. Falcao ve Andone de
dönünce nasıl bir hücum izleriz hayali bile insanı mutlu ediyor. Bir de geriden
gelecek Saracchi etkisini de oraya ekleyelim.
Galatasaray’ın
oyunu tabi ki rakiplerle orantılı olarak değişkenlik gösterecek ama şuan ki
Galatasaray kadrosu ligin göreceli olarak zayıf takımlarına tokadı vurup
rahatlıkla geçebilecek seviyede. Ligin ilk yarısındaki Ankaragücü türevi maçları
hatırlarsak bu çok önemli bir detay.
Elbette
maç maç gitmeliyiz ama Galatasaray fikstürüne göz atarsak Fenerbahçe, Sivas ve
Başakşehir deplasmanları kaderimizi belli edecek maçlar diyebiliriz. Bir de
Alanya deplasmanı var tabi ki. İçeride Trabzon ve Beşiktaş’ı rahat devireceğimizi
düşünüyorum, diğer Anadolu ekiplerini de içeride dışarıda rahat geçeceğimizi
düşünüyorum.
Saracchi’nin
MR sonuçları çok şükür temiz çıktı, Saracchi’nin bu ligde Robertson etkisi
yaratacağını düşünüyorum. Hatta tarz olarak Arnold’u andıran Mariano’nun da
takımda tutulmasının en büyük nedenlerinden birinin Sarachhi olduğunu
söyleyebilirim. Andone iyileşti, yavaş yavaş maç kondisyonu kazanması gerekli.
Onyekuru’yu toparlıyoruz gümbür gümbür geliyor. Falcao’nun tedavisi tamamlandı,
yine yeniden Falcao geliyor. Feghouli’nin yükselen performansı, kendini bulan
Lemina; Lemina ile yükselen Seri, Ömer ve Adem’in olağanüstü katkıları, Marcao’nun
geçen seneki şampiyon haline dönmesi, Donk’un son düzlükteki ustalığı,
herkesten önce god modunu açan Muslera.
Kağıt
üzerinde kesinlikle en kaliteli takım Galatasaray, şu oyuncular sağlıklı olursa
hiçbir şeyden korkmaya gerek yok. Yener İnce hocam, iş sende. Galatasaray’ın
kalan maçlarda bu kilit oyunculara çok iyi bakması gerekiyor.
Transfer
döneminde alternatifli bir merkez hattı kurulmasını çok istedim, çünkü orta
saha ve stoper hattımız ipte yürüyen cambazları anımsatıyor bana.
Orta
saha için mecburiyetten Selçuk İnan’ı hazırlıyoruz, Belhanda var sonra. Geri
kalanı akademi.
Stoper
için ise Ahmet Çalık, ki hiç tutmam, Emin ve Işık Kaan’ınımız var. Umarım iyi
şekilde kendilerini hazırlarlar.
Galatasaray
son düzlükteki Bold Pilot gibidir, taraftarlarında takıma destek vermesi
gerekiyor.
Çünkü
Kadıköy deplasmanı için bile şimdiden algıya başladılar.