22 Aralık 2020 Galatasaray Göztepe karşılaşması maç sonu analizi



14. hafta karşılaşmasında Galatasaray sahasında Göztepe'yi ağırladı.

Galatasaray maça Okan- Omar, Donk, Luyindama, Saracchi- Taylan- Feghouli, Belhanda, Emre Kılınç, Arda Turan- Diagne 11'i ile başladı.
4-1-4-1 ve sezon başındaki planlanan 11'e dönüş.



Galatasaray'ın bu maç özelinde 8 oyuncu eksiği vardı, bir çok kişi tarafından göz ardı edilen bir durum bu. Bu kadar eksige rağmen güçlü bir ana plan ile sahada olan bir takım vardı.

Galatasaray; Kayserispor, Rizespor, Hatayspor, Karagümrük maçlarında biraz da zorunluluktan dolayı kalite fedası yaparak mücadeleci oyuncular ile mücadele etmişti. Belhanda, Arda ve Omar gibi oyuncuların elbet bir gün 11'e döneceği de aşikardı.

Galatasaray'ın mevcut 11'i benim maç öncesi tahmin ettiğim varyantlardan biri oldu. Grande Master Terim saha kenarında olmayacağı için Arda Turan'ı vekil olarak sahaya atmıştı. 

Galatasaray'ın oynadığı oyunun hakkının verilmediğini düşünüyorum. Birilerinin bu oyunun hakkını vermesi gerekli diye yazıyorum.

Göztepe maça 4-2-3-1'e dönen bir 4-3-3 ile başladı. Yalçın Kayan ve Obinna merkezi tutarken Soner Aydoğdu bağlantıyı sağlayan elaman rolündeydi.
Gassama'ya çok yüklenmiş rakip taraftarlar, Gassama fizik olarak gayet iyi bir oyuncu ama mental ve yetenek olarak düşük olduğu için Göztepe'de oynuyor zaten. Fazla takılmaya gerek yok, bildiğimiz oyuncu işte.




Galatasaray maça inanılmaz başladı, ilk 15 dakika City ve ya Liverpool'u getirseniz maça böyle başlardı. 
Arda Turan'a bazı kişilerin garezi olduğu için ısrarla at gözlüğü takmaya devam edecekler.
Ama şunu kabullenseniz iyi olur, Arda Turan'ın oyun zekası neredeyse sahadaki diğer oyuncuların toplamı kadar. Öncelikle saygı duymayı öğrenmesi lazım bazı kişilerin.
Arda Turan için ileride ayrı bir yazı yazacağım.
Çünkü hayatında hiçbir şey başaramamış adamların, Arda'yı taşlaması bana dokunmaya başladı artık.

Galatasaray'ın maça başladığı oyunu 90 dakika boyunca oynayabilme ihtimali yok, bi kere bunu yazın bir kenara. Zaten bu oyunu 70 dakika oynayınca Bayern Münih oluyorsunuz. 




Galatasaray rakip 3. bölgede öngörülemez bir oyun oynuyor, oyuncular sürekli hareket halinde, neredeyse topu alan her adam için harika pas istasyonları oluşturuluyor. Rakip futbolcuların ilk 45 dakikada düştüğü aciz durumları ben çok net gördüm. Rakip takım eminim, bunlar ne yapıyor böyle, demiştir. 


Galatasaray maçın başında 2 farklı skoru bulunca oyunu biraz rölantiye alalım derken kalesinde golü gördü. 
Luyindama'nın sol stoperde oyun kurulumunda sırıtacağı belliydi, dar alanda gereksiz çalımlar denedi, başarılı oldu da. Fakat Emre Kılınç'ın anlık kötü kontrolü ile Göztepe iki pasla topu ağlara gönderdi. Luyindama'nın sol stoper, Donk'un sağ stoper olması bir tercihtir. Luyindama'nın oyun alanı kısıtlandı tabii ki ama Donk'a konfor alanı sağlandı ki atılan ikinci golde Donk'un uzun pası tercihin doğru olduğu için yeterli done bence. Luyindama'yı bir nevi fedai olarak kullandık sol stoperde. 

Okan Kocuk hakkında benim görüşlerim net, Galatasaray kaleci geliştirme yeri değildir, kaleye gelen ciddi pozisyonların gol olduğu da bir gerçek.

Mesela rakip kaleci Megyeri uzun pas denerken art arda topu taca gönderdi, ayağı kötü kaleci.
Sonra top bizim kaleciye geliyor, Okan da rakip kaleciye nazire yaparcasına topu taca yolluyor.
Eğer pasa dayalı bir oyun oynayacaksak kalecinin ayakları çok çok önemli, kalecinin pas istasyonu olabilmesi lazım. Modern futbolda en üst seviyede kalecinin ayakları her şeyden önemli hale geldi. Muslera'nın da ayakları çok iyi değil ama Nando kalecilik becerisi olarak elit seviyede olduğu için bir nebze bu kabul edilebilir.

Galatasaray Marcao'nun eksikliğini hissetti tabiki, özellikle geriden oyun kurma konusunda stoperlerimiz sırıttı. Ancak Ndiaye fizik olarak Marcao'ya sıkıntı çıkarabilirdi. Galatasaray'ın kadro planlaması olarak hala Marcao'ya alternatif bir sol yedek stoper bulamamasına asla anlam veremiyorum. Marcao, sakatlanabilir, cezalı duruma düşebilir her şey olabilir. Arkasına solak ve benzer profilde bir yedek oyuncu bulamazsak her an risk altındayız. Tabii ki çoğu kişi Donk, Luyindama, Emin, Marcao 4 kişi stopere yeter diyor, yetmez kardeşim. Aksi bir durum olunca en büyük yangını çıkarmaya çalışan da yine bu tipler.

Omar sağ bekte maça iyi başladı, hücumda attığı koşular ile de orayı zorladı. Tabii ki Omar'ın teknik kapasitesi, oyun görüşü eksiklikleri var. Omar lige gelmiş en iyi savunma beki olabilir. Fizik kapasite olarak Premier lig ayarında bir oyuncu, zaten oyun bilgisi olanı da Kyle Walker oluyor ve 50-60 milyon Euro'ya city'e transfer yapıyor.
Omar'ı bonservis ödemeden, makul bir maaş ile takıma kattık. 

Galatasaray stoperleri topa aşık maalesef, saha kenarında Fatih Terim'in olmaması da etkili olmuş olabilir. Laubali davranışları dikkat çekti. Marcao gibi hat kırıcı ve oyunu beke açan pasları pek göremedik.

Dakika 45-60 arasında Göztepe'nin çok ciddi baskısı oldu. Beraberlik golünü bulmayı da hakettiler. Pozisyon da buldular. Teknik heyetin ikinci yarı başlangıçlarını iyi analiz etmesi gerekecek. Tabii ki bu maçtan da ders alınacak noktalar var.






Emre Kılınç'a da gole sebep olan hatadan dolayı ciddi tepkiler var, Emre'nin maç içinde attığı koşuları, mükemmel golünü konuşan yok maalesef. Bu kadar durağan takımda Emre'nin yaptığı delici koşuları unutuyorsunuz sanırım, Emre Kılınç haftada 3 maç oynuyor, bu da göz ardı edilmemeli. O da insan, zaten eforlu oynuyor. Emre Kılınç hem merkezi hem de kanadı savunmaya çalışıyor, bu kadar çalışkan ve faydalı bir oyuncunun bile bu kadar acımasız eleştirilmesine hayret ediyorum.
Şımarık taraftarlar işte, fazla dikkate almamak lazım.

Saracchi sakatlıkları olmasa bu kadar geriye gitmeyecekti, şimdi yine basamakları tek tek çıkıyor. Ndao karşısında inanılmaz zorlanmıştı, Halil Akbunar'a karşı da zaman zaman zorlandı. Daha iyiye gittiğini söyleyebilirim, umarım sakatlık yaşamaz yeniden.

Bu arada Halil Akbunar 4 gol 4 asiste ulaşmış durumda, gerçekten baya etkili bir sezon geçiriyor. Zaten hızlı ve çalışkan bir oyuncu, gol olabilecek asistvari pasları da vardı.  Karışımızda rakip olduğunu da unutmamak lazım.

Belhanda da Covid sonrası yavaş yavaş formunu bulacaktır. Bugün Belo'nun 3 tane şutu var, hangisi kaleyi bulsa gol olacaktı ama olmadı. 

Diagne maalesef beklenilenleri karşılayamıyor, şu oyunda Babel formayı kesin alırdı ama o da Covid sonrası dönemedi. Haftada 3 maç oynayacağız, acilen dönmesi lazım. 
Oyuncunun değerini düşürmemek için Diagne hakkında fazla bir şey söylemek istemiyorum.
Ama oynadığımız oyuna uygun olmadığını söyleyebilirim. Ne pas oyununa ne de efor oyununa uygun. Umarım talibi çıkar da en az zararla oyuncuyu elden çıkarabiliriz.

Taylan Antalyalı artık milli takıma çağrılmalı, aktif yerli oyuncular arasında kesinlikle orta sahada en formda olanı. Bugün maç kötüye giderken, muhteşem bir asistle kilidi kıran oyuncu oldu.

Galatasaray skoru ele alana kadar gayet iyi oyun oynadı, bunu herkesin kabul etmesi gerekli.
Peki neden ikinci yarı başında baskı yedik ve baskıdan çıkamadık.
Maalesef Galatasaray'ın kanatlarda savunma arkasına amansız sprint atacak oyuncusu yok.
Siz deyin Onyekuru ben diyeyim Ndao, Tetteh.
Galatasaray'ın arkaya kaçma gibi bir tehdidi olmadığı için rakipler gözünü karartıp baskıya geldiğinde etkili olabiliyor. Galatasaray şuan kusursuz bir pas oyunu oynayamıyor, illa ki hatalar oluyor, çünkü makine değil hepsi birer insan. Çok pahalı bir oyunu bu oyuncu grubu ile oynamaya çalışmak çok büyük başarı bence.
Mesela rakip cümbür cemaat baskıya geldiğinde rakip defans arkasına birkaç koşu atsak rakip bu şekilde gelemeyecekti üzerimizde.
Diğer bir detay da topu ileride tutan bir pivotumuzun olmamasıydı. Mesela Donk'un attığı uzun topları orada tutacak bir forvetimiz olsa bu kadar baskı yemeyecektik. Benjamin Tetteh hava toplarında iyi, sprinter, çok güçlü, teknik ve ama bitiricilik yok onda da işte. Bize gelse gol atamıyor diye taşlanırdı. Şahsen ben teknik direktör olsam Tetteh, Ali Akman, Ndao ve Kenan Karaman'ı düşünmeden alırım.

Galatasaray'da eleştirilmesi gereken konulardan biri de geç oyuncu değişiklikleri olabilir.
Bunu da şu şekilde yorumlayabilirim. Mesela dakika 55 gibi Soso yerine Jesse, Arda yerine Oğulcan girse ve kalemizde bir gol görsek sahadaki oyuncular maçı kazandıramayabilir diye tedirgin olan bir teknik heyet düşüncesi olabilir. Ki buna hak veririm. Diğer detay şu, Arda'nın sahada daha fazla kalıp fizik olarak form tutması istenmiş olabilir, Belhanda için de bu geçerli. 

90+'larda genç oyuncularımızın oyuna girmesini eleştirenler veya anlamayanlar gördüm. Bu çocuklar için inanılmaz önemli bir durum bu, ertesi gün çok daha hayal ederek idmanlarda çıkacaklardır. Fatih Terim hocam bu çocukları yavaş yavaş hazırlıyor. Ali Yavuz'a yapılanlar ortada işte, 19 yaşındaki çocuğu çarmıha yersiniz. Bu kadar futbolcu öğüten bir iklimde hoca doğrusunu yapıyor. Ayrıca oyuncuların erken havaya girmesi de istenilmeyen bir durumdur, oyuncular kendi seviyesini farketmelidir. Medya da yavaş yavaş bu oyuncuların ismini duymaya başlayacak.

Galatasaray maç özelinde böyle bir plan ile maça çıkmış, belli sekanslarda mest eden bir oyun vardı. Tabii ki bu oyunun çok uzun süre oynamayacağını biliyorum. 
Arda Turan'ın oyun zekasına sahip ve efor olarak inanılmaz olan oyuncular Bayern Münih'te, Liverpool'da...
Scout ekibinin görevi belli, hem enerjik hem de bu oyuna uygun oyuncular bulmak zorundalar.
Aynısı Feghouli için de söylenebilir, taraftarlar Soso'nun Valencia'daki halini görmek istiyor. 

Takım savunmasında da sıkıntılar yaşadık, bunun nedeni de muhtemelen şu. Özellikle seyircisiz maçlarda teknik direktörün direktifleri çok önemli hale geliyor. Fatih Terim özellikle top rakipteyken oyuncuların nerede durması gerektiğini ayarlıyordu. Yerleşim hataları olması asla sürpriz değil. 
Sahaya yayılırken kısmen yapılan hatalar da hazırlıksız yakalanmamıza neden olmuş olabilir.

Galatasaray'ın hareketli, eforlu, teknik ön alan oyuncuları bulması gerekli. Mesela Jesse şu maçta bile forma bulamıyorsa, devre arası yolları ayırıp yolumuza daha verimli oyuncular ile devam etmemiz lazım. Şahsen benim önerim direkt Ndao'yu almak olurdu, takas için de Jesse artı açık çek verirdim Karagümrük'e.
Scout ekibi bulabiliyorsa daha iyilerine baksın tabii ki. Süleyman Hurma'dan oyuncu almak da zor ama transfer sihirbazlığı yapmak da yöneticilerin görevi. 

Taraftarlar gol yiyeceğiz diye çok korkuyor ama bunlar olacak, bugün değilse yarın olacak. Buna alışmamız lazım, takımın maçı çevirmeye alışması lazım. Söyle 2-0 geriye düşük birkaç maç çevirsek ligi vurup geçebilecek özgüvene de kavuşabiliriz.

Mete Kalkavan sınırdaki oyuncularımızın hiçbirine kart göstermedi, testi kırılmadan önce verdiğimiz çabalar da boşuna gitmemiş oldu.
Göztepe'li oyuncular bizimkilere kart yedirmek için çok çabaladı ama hakemin oyunu oynatma arzusu beni mutlu etti. Belki Göztepe öne geçse oyunu çok durdururdu bilemeyiz.

Galatasaray transfer ile 1-0'ı çözebilir, bizim 0-0 veya gerideyken oyunu çözmemiz gerekli. 
Dün kaliteli ayaklar ile sonuca gittik, yetmeyebilirdi belki. Ama sahadaki üçgenleri, oyun hareketliliğini, 3. Bölge aksiyonlarını da tebrik etmek gerekli.

Grande Master Terim'in eline ne kadar kaliteli oyuncu verilirse bu oyun o kadar gelişecektir.
Galatasaray mevcut kadrosu ile iyi puan topladı bence. Oyun olarak da bizim seviyemize yaklaşabilen takım yok ligde.
Arkadaşlar Fatih Hocayı unuttunuz galiba, eğer takım 90 dakika pres yapabilecek yapıda olsa bunu dünya üzerinde en iyi uygulayacak kişilerden biri, daha önce yaptı da.

Yapılan takviyeler, ilerisi için belirleyici olacak.

Share this

Related Posts

Latest
Previous
Next Post »